1 Ocak 2025
1 Recep 1446
Çarşamba
Bu gün Miladi yeni yılın ilk günü.
Allah nasip ederse bundan böyle her gün yaşadıklarımı, hislerimi, duygu ve düşüncelerimi burada kayıt altına almaya çalışacağım.
Bugün aynı zamanda 3 ayların başlangıcı, Recep ayının da birinci günüydü.
Nasip oldu. Günü oruçlu geçirdik ailecek.
İstanbul'da böyle serin ve kısa bir kış gününde oruçlu olmanın hiç bir zorluğunun olmadığını da görmüş ve yaşamış olduk elhamdülillah.
***
Bir yıl önce bugün, 2024 yılına girerken Gazze'nin sahipsizliğini Yüce Allah'a arz etmiş ve bir an önce yaşadıkları zulüm ve uğradıkları soykırımdan kurtulmaları için dua etmiştik.
Maalesef 2024 yılı bitti. Bir yıl geçti. Ama Gazze'nin yalnızlığı bitmedi, acıları dinmedi.
İsmail Heniye, Yahya Sinwar ve daha nice liderleri, çocukları, kadınları ile birlikte 50 bin şehit ile Müslümanların duyarsızlığına, ikiyüzlülüğüne şahit oldular.
Lübanan'dan Hizbullah'ın Lideri Hasan Nasrallah ve birçok arkadaşı onlara yoldaş oldu. Rabbim hepsinden razı olsun. Şehadetleri bizlerin dirilişine vesile olsun inşallah.
Tabi diğer bir yandan da neredeyse tüm dünya birleşmiş güçlerinin yek vücut bir şekilde yaptıkları saldırıya da halen direnen bir halk var. Bu direnişleri ile de gelecek nesillere örnek olacak bu yiğitlere selam olsun. Rabbim direnişlerini daim ve kaim etsin.
***
İstanbul'da birçok sivil toplum kuruluşunun katılımı ile geçen yıl olduğu gibi bu sene de yeni yılın ilk gününde Filistin'e destek mitingi düzenlendi. İnsanlar Filistin için birşeyler yapmış olduklarının düşüncesi ile evlerine dağılırken sahnede Filistin! Filistin! diye yükselen seslerin, korsan devlet israil ile ticarette sükut ile tam gaz yol alıyor olmaları da tarihe acı bir not olarak düşmeye devam edecektir. Kalabalıklara karışıp gerçeğe kör ve sağır olanlardan olmadığım için Allah'a sonsuz Hamd-u senalar olsun.
***
Taklidi iman, atadan görme inanışlardan tatmin olmayan ruhların icat ettiği yeni nesil putlardan birini daha bugün duymuş olduk.
Sözde yeni yıl için dilek tutmak amacıyla geliştirilen bir ritüel. Gece yarısına 1 dakika kala 12 adet yeşil üzümü bir masanın altına girerek yemek ve her birini yerken bir dilek tutmak.
İnsan, inanmaya muhtaç, inanca programlı olarak doğar, büyür, ölür. Dolayısıyla hayatı boyunca zor zamanlarında bir varlığa sığınıp ondan erişemediği şeyleri istemeye meyillidir.
Eğer gerçek manada, her şeyi yoktan var eden ve her şeyin yegane sahibi olan Yüce Allah'a iman edilmemişse, onun yerine ruhları tatmin etmeyen böyle yapmacık tanrıcıklara sığınılır ve anlık zevkler ile ömür sermayesi, mutsuz bir şekilde tüketilir. Rabbim bizi, neslimizi ve dostlarımızı bu türden aldatıcı düşünce ve akımlardan muhafaza buyursun.