Bir kavmi helaka götüren ahlaksızlık: LGBT
Yüce Allah (cc) hiçbir kimseye gücünün yetmeyeceği yükü yüklemediği gibi hiçbir topluma da doğru yolu gösterici bir Peygamber göndermeden onları sorumlu /mükellef tutmaz ve tutmamıştır. Kızıl denizin kuzeyinde, bu günkü İsrail-Ürdün sınırında Lut gölünün yanı başında yaklaşık 4.000 yıl önce yaşayan insan topluluğuna Hz. Lut (as) peygamber olarak gönderilmiş ve bu insan topluluğu Lut kavmi olarak anılmıştır.
Peygamberler genelde kötülüğün, ahlaksızlığın, haksızlık ve hukuksuzluğun bir toplumda en zirveyi bulduğu zamanlarda gönderilmişlerdir. Lut kavmi de işte öyle bir ahlaksızlığın zirvesini yaşıyordu ve bunun daha önce bir benzerini hiçbir toplum yapmamıştı, yaşamamıştı.
“Lût’u da Peygamber olarak gönderdik. Hani o kavmine şöyle demişti: “Sizden önce âlemlerden hiçbir kimsenin yapmadığı çirkin işi mi yapıyorsunuz?” (A'raf Suresi 80. Ayet)
“Kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz, haddi aşan azgın bir toplumsunuz.” (A'raf Suresi 81. Ayet.)
Günümüzde sözde insani bir hak olarak toplumların ahlak duvarına adeta bir dinamit olarak yerleştirilen LGBT kavramının aslında sadece bir kısmını (bir harfini) yapıyordu bu toplum. Bir çoğumuz LGBT veya cinsel yönelim kavramını bir şekilde duymuştur. Ancak belki de bu harflerin ve kavramın neye karşılık geldiğini pek merak etmemiştir. Öncelikle bu harflerin neye karşılık olarak kullanıldığını görelim.
LGBT (lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel veya travesti)
Lezbiyen: Kadının kadın ile birlikteliği, evlenmesi ve münasebeti.
Gey: Erkeğin Erkek ile birlikteliği, evlenmesi ve münasebeti.
Biseksüel: Çift cinsiyetli ve herhangi bir cinsle birlikteliği, evlenmesi ve münasebeti.
Transseksüel/travesti: Kişinin cinsel kimliği ile biyolojik cinsiyetinin örtüşmediğini iddia etmesi ve cinsiyetini değiştirmesi.
Cinsel Yönelim Nedir?
Kadın ve erkek cinsiyetlerinin karşı cinse ya da kendi cinsine karşı duygusal ya da cinsel olarak bir his beslemesi durumu cinsel yönelim olarak tanımlanıyor.
Toplumuna sadece iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak üzere görevlendirilen Hz. Lut’a (as) davasında ona destek olmak, ona yol ve yön göstermek amacıyla bir gün birkaç melek, erkek insan kılığında ziyarete gelirler, misafir olurlar.
“Elçilerimiz Lût’a gelince, onlara sapık kavminin musallat olabileceğinden dolayı endişeye kapıldı, bu yüzden göğsü daraldı ve: “Bugün, gerçekten pek çetin bir gün olacak!” dedi.
Daha önceden de o çirkin işleri yapmaya alışık olan kavmi koşarak, itişe kakışa Lût’un yanına geldiler. Lût onlara: “Ey kavmim! İşte şunlar benim kızlarım; sizin için en temiz olanı onlarla evlenmenizdir. Allah’tan korkun ve misafirlerime karşı beni rezil etmeyin. İçinizde aklı başında bir adam yok mu!” dedi.
Dediler ki: “Sen de gayet iyi biliyorsun ki, bizim senin kızlarında gözümüz yok. Sen, aslında bizim ne istediğimizi de pekâlâ biliyorsun.”
Lût da: “Keşke size karşı koyabileceğim bir kuvvetim olsaydı yahut sağlam bir kaleye sığınabilseydim!” dedi.
Melekler ona şöyle dediler: “Ey Lût! Şüphesiz ki biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar senin kılına bile dokunamayacaklar. Gecenin bir vaktinde senden olanlarla beraber yola çık. İçinizden hiçbiriniz geri dönüp bakmasın. Ancak karın hâriç. Azgın topluma gelen azap onu da vuracaktır. Onlar için belirlenen azap zamanı, sabah vaktidir. Zaten sabah da yakın değil mi?”
Nihâyet azab emrimiz gelince, günahlarla kirlenmiş o memleketin üstünü altına getirdik; üzerlerine de ateşte pişirilmiş taşları peş peşe yağdırdık. “Hûd Suresi 77-83. Ayet)
Yüce Allah bize bir bakın ve görün diyor. Günahkârların akıbeti nasıl oldu?
“Üzerlerine müthiş bir taş yağmuru yağdırdık. Bir bak ki, günahkârların akıbeti nasıl oldu!” (A'raf Suresi 84. Ayet)
LGBT bireyleri üzerinden, süslü kavramlarla toplumumuza dayatılan, sözde insani bir hak olarak talep edilen şeyin Lut kavmini helaka götüren ahlaksızlıktan hiçbir farkı yoktur.
Yüce Allah, kalplerimizi bu sapkın fikirlere ısınmaktan muhafaza buyursun.