Allah'ın azabı var mı?
Mustafa İslamoğlu Hoca 19 Mart 2023 tarihli Kur’an’ın Hayat Yürüyüşü başlıklı 54. Dersinde Kur-an’daki azap kavramı ve cehennem ateşi üzerine özetle aşağıdaki gibi bir yorum yapıyor.
“Allah işkenceyi ve yakmayı kullarına yasaklamış. Peki bunu kendine niye yasaklamamış?”
“Azap kelimesi Arapçada mahrumiyettir. Yani birini bir şeyden mahrum etmektir azap.”
“Nimetin büyüklüğü mahrumiyetin büyüklüğünü getirir. Ne büyük bir şeyden mahrum kaldığınızı gördüğünüzde içinizdeki ateş dışınızdaki ateşten daha büyük yakar.”
Örnek olarak da şunu gösteriyor.
“Bir arabada giden ailenizdeki tüm bireylerin kaza yaptığında dair bir haberi aldığınız anda elinize tutuşturulan bir ateşi hisseder misiniz?”
“Dolayısıyla Kur-an’daki azap ifadeleri zorunlu olarak mecazdır. Başka çaresi yok” diyor.
Kendi içinde tutarlı ve mantıklı bir yorum. Kur-an’daki azap ayetlerine bakıp, biraz da zorlarsak eğer Hocaya hak verebiliriz belki. Ama sadece azap ayetlerini veya cehennem ateşine ilişkin birkaç ayeti değil de şu ayeti de bütünün bir parçası olarak okumak lazım.
“Allah’ın Resûlüne karşı gelerek (sefere çıkmayıp) geri bırakılanlar, oturup kalmalarına sevindiler. Allah yolunda mallarıyla canlarıyla cihad etmek hoşlarına gitmedi ve “Bu sıcakta sefere çıkmayın” dediler. De ki: “Cehennemin ateşi daha sıcaktır.” Keşke anlasalardı.” Tevbe Suresi 81. Ayet
Burada Yüce Rabbimiz cehennem ateşini, insanların maruz kaldığı yaz sıcaklarıyla doğrudan bir kıyasını yapmakta ve onlara daha iyi anlamaları için cehennem ateşinin daha sıcak olacağını bildirmektedir.
Modern çağın sözde insancıl psikolojik akımlarının da etkisiyle “Cehennem yoktur”, “Azap yoktur” gibi sözleri sarf ederken yerine eğer “Allah’ın nimetlerinden mahrumiyet en büyük ceza olacaktır” diyorsanız sanırım boş bıraktığınız, atladığınız bir soru olacaktır. Onu da cevaplamanız gerekecek.
İnkâr edenler, isyan edenler, zulmedenlerin durumu ne olacak?
Tabiri caiz ise, inananlar 5 yıldızlı ultra lüks otelde konaklarken bu kafirler de yıldızsız bir otelde konaklayıp sadece 5 yıldızlı otelden mahrumiyetlerine mi yanacaklar? Yoksa yok mu olacaklar ya da başka bir canlıya mı dönüşecekler?
Böyle bir yorum ve iddiada bulunurken sanırım bu soruların da cevabını düşünmüştür Mustafa Hoca.
Rabbim tüm inananları Khef Suresi 29. Ayette bildirilen azaptan muhafaza etsin.
“De ki: “Gerçek, Rabbinizden gelmiştir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin. Şüphesiz biz zâlimler için öyle bir ateş hazırlamışızdır ki, duvar gibi yükselen alevleri onları çepeçevre kuşatmıştır. Susuzluktan feryad edip su istediklerinde, kendilerine tıpkı erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su verilir. O su ne fenâ bir içecek; o ateş ne kötü bir barınaktır!”
İlgili videonun bir kısmını buradan izleyebilirsiniz