En Büyük Lideri Örnek Alan Bir Lider; Yahya Sinwar - 1
Hayatına dair çok fazla bir bilgiye sahip olmadan, şehadetine şahid olduğumuz büyük komutan, Hamas’ın Siyasi Büro Başkanı Yahya Sinwar’ın şehadet şerbetini içmeden hemen önce, Yüce Allah’ın takdiri ile katillerinin kamerasından verdiği birkaç dakikalık görüntüden tüm insanlığa öğrettiklerini bölüm bölüm ele alıp kendimize dersler çıkarmaya çalışacağız inşallah.
Amerika ve avrupanın gayri meşru tetikçi çocuğu, işgalci terörist israil, 25 Yıl boyunca Şehid Komutan Yahya Sinwar’ı hapiste tutmuş ve iradesini kırmayı, davasından döndürmeyi denemişti. Ancak O’nun Mescid-i Aksa sevdası bu 25 yıllık esaret sürecinde daha da alevlenmişti. Vatanını, Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’yı işgalden kurtarmanın hesaplarını günlerine ibadet, gecelerine tespihat yapmış, düşmanını ilmek ilmek analiz etmiş ve çok iyi çözmüştü.
Komutanları büyük komutan, liderleri büyük lider yapan, onlara dışarıdan atfedilen suni itibar değil, bilakis içlerinde barındırdıkları, yaşamlarına yansıttıkları yüksek ahlak, büyük cesaret ve gerçek haysiyettir.
Taşın yontulması, Ateşin bulunması, Demirin işlenmesi nasıl ki çağları kapatıp, yeni çağları başlattıysa, Şehid Yahya Sinwar’ın komutanlığında 7 Ekim 2023 tarihinde başlayan ve 100 yıllık işgal ile zulme en büyük darbeyi vuran Aksa Tufanı da kesinlikle bir çağı kapatmış ve yeni bir çağın başlangıcı olmuştur.
Peki Şehid Yahya Sinwar nasıl bir insandı?
Farklı şekillerde anlatılsa da özü itibariyle, arkadaşları ile birlite oturduğu bir esnada dışarıdan gelen yabancı birnin “Muhammed hanginiz?” sorusu bize şunu öğretti, öğretmektedir. Son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.s) giyim kuşamı, yaşayışı, oturuşu ile arkadaşlarından ayırt edilemiyordu. Vahye muhatap bir peygamber veya bir devlet lideri olarak kendini ayrıcalıklı bir konuma oturtmuyordu. Arkdaşları ile birlikte yan yana, aynı hizada oturuyor, onların giydiğinden giyiyor, yediğinden yiyordu.
Filistin’in, Mescid-i Aksa’nın, Gazze’nin muzaffer şehidi Yaya Sinwar’ı yakından tanıdğımız ilk ve son video sahnesinde şunu gördük ki, O’da tıpkı yolunda canını verdiği Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.s) gibi kendini arkdaşlarından üstün veya ayrıcalıklı görmüyormuş. Onlarla aynı üniformayı giyiyor, aynı silahı kullanıyor, aynı cephede savaşıyormuş. Komutan olduğu için korunaklı karargahına kurulup emir vermekle yetinmiyormuş. Gazzenin yıkık binalarının arasında ve tozlu sokaklarında işgal güçleri ile göğüs göğüse savaşıyormuş.