Hz. Ömer'in Sarhoş Adama Mektubu
Üsluplarımız, yaklaşımlarımız ve yaşantılarımız maalesef azgın egolarımızın pençelerinde ve nefsani duyguların esaretindedirler. Duygularımızı bu mihrakların esaretinden kurtarmak elbette ki zordur ve ciddi bir sorumluluk ve çaba gerektirmektedir. Ancak Müslüman bireyler olarak bunun farkında olmamız ve gereği neyse yapmamız elzemdir. Zira doğru bildiğimizi yaşamak kadar muhataplarımıza aktarmakla da mükellefiz. Eğer böyle olmazsak sözlerimiz ve fillerimiz kifayetsiz kalacak, ne kendimize ne de çevremize hiçbir fayda sağlayamayacaktır. Rabbim bu esaretten kurtarsın bizleri.
Hz. Ömer’ın (r.a.) zamanında yaşanmış bir vakıa rivayet edilir. Bu vakıda uslup ve insanlara yaklaşımın nasıl olması gerektiği ve ne kadar önemli olduğunu müşahade edebilmekteyiz.
Halife Hz. Ömer’in (r.a.) döneminde Şam bölgesinden cesaretli bir adam zaman zaman Hz Ömer’i ziyarete gelirmiş. Bir müddet sonra bu adam gelmez olmuş. Halife Hz. Ömer bu adamın durumunu merak etmiş, öğrenmek istemiş. Ona, bu adamın içkiye müptela olduğunu, sürekli içki içtiğini söylemişler. Bunu duyan Hz. Ömer, katibinden bu adama bir mektup yazması için kağıt kalem getirmesini istemiş. Mektup'a Hattab oğlu Ömer’den filan oğlu filan'a başlığından sonra Mü’min süresinin ilk ayetlerinden olan şu ayeti yazmasını emretmiş katibine. "Günahları bağışlayan, Tövbeleri kabul eden, cezası çetin, lütuf ve keremi sınırsız, kendisinden başka ilah yoktur ve dönüş onadır.”
“Bu kitabın indirilmesi, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen, günahı bağışlayan, tövbeyi kabul eden, azabı ağır olan, lütuf sahibi Allah tarafındandır. O’ndan başka ilâh yoktur. Dönüş ancak O’nadır.” (Mü’min Suresi 2 ve 3. Ayetler)
Mektubun yazımı bittikten sonra da yanındakilere dönüp ona dua etmelerini istedi. Şöyle dua edin diye buyurdu.
Allah’m onun yönünü kendine çevir, tövbesini kabul eyle.
Hz. Ömer (r.a.) Mektubu götüren kişiye ona bu mektubu ayık olduğunda vermesini tenbihler. Mektup kendisine ulaşır. Adam mektubu okur. Bu mektubu defalarca ağlayarak okur ve şöyle der; Allah beni azabından korumak istediğini söylüyor. Tövbe edersem günahlarımı afedeceğinin vaadini veriyor. Bunu söyledikten sonra adam tövbe eder ve bir daha içki içmez.
Bunu duyan Halife Hz. Ömer (r.a.) etrafındaki insanlara şöyle der; İnsanlara böyle davranın. Kardeslerinizden biri hataya düştü mü ona yardımcı olun. Ona Allahın rahmetini hatırlatın. Ona bu konuda yönlendirici olun. Onu azarlamayın. Eğer böyle davranırsanız Şeytana yardımcı olursunuz. Azarladığınız ve kendisinden uzaklaştığınız kişi de sizden uzaklaşır ve şeytanın istediği yere gider. Şeytana dost olur, yoldaş olur.